Üzgünüm: Bu ülkede namazını işyerinde yasaklandığı için tuvalette, evinde ise ayıplandığı için banyoda kılmak zorunda kalan kardeşlerimiz var.
Şükrediyorum: Aşağılık bağnazlığın böylesi en aşağılık biçimlerinin din adına değil de, dine karşı uygulandığı bir ülkede yaşıyorum.
Seviniyorum: Ya tersi olsaydı… Zaten gönüllüce kılacağım namaza beni zorlasaydı o yobazlar? Seve seve örtünen genç kızlara başını kapatmalarını emretselerdi o “laiklik dini” zangoçları… İnsan onurunun biricik garantörü İslam da o zorbaların elinde bir “devrim” kırbacı olsaydı… Allah’ım sen muhafaza eyle…
Utanıyorum: Bana yasak olmadığı/yasaklanamayacağı halde, ayıplanacak değil aksine alkışlanacağım halde namazıma nazlanarak giden benim gibileri de var. El bebek gül bebek nazlandığım namaza, nazlana nazlana, adeta ittire kaktıra gidiyorum ya… Ah!
Mutluyum: Böylesi kahramanlar bizim aramızda, bu zamanda, bu topraklarda yaşıyor. Elif gibi dik, diri, duru ve doğru olarak yürüyorlar aramızda…
Umutluyum: Kulluğun hakkını veren her insan, tüm insanlık adına bir ümittir, bütün insanlığın gaflet kışından sıyrılıp meyveye durabileceğini ilan etmek üzere namaza durur. Bu isimsiz kahramanların içinde sessizce yaşadıkları o “kehf”, o mağara, zalimlerin hepsini gebertecek, zorbalıkların hepsinin üstesinden gelecek. Filizlenmeye durmuşsa tohum, taş da çatlayacak, toprak da yarılacak…
Susuyorum: (…)
ahmeds
26 Haziran 2011 at 15:57
Peyfamber efendimizin tebliğ için gittiği Taif’te karşılaştığı üzücü tepki karşısında yaptığı şu duâyı yaptığı rivayet edilmiştir:
“Allahım, kuvvetimin zayıflığını,
çaremin azlığını,
bu insanların gözünde aşağılanmamı
sana arz ederim.
Ey merhamet edenlerin en merhametlisi Allahım,
Sen zayıf görülen (müstezafların) lerin Rabbisin.
Beni, asık surat, keskin dille karşılayan uzak düşmana
ve işimi kendisine verdiğin yakın dosta dahi bırakmayacak kadar merhametlisin.
Eğer Sen bana kızmamışsan
ben bunların taşlamasına aldırmam.
Ancak senin afiyetin bana çok geniştir.
Bana gazabının inmesinden,
azabının üzerime çökmesinden,
karanlıkları aydınlatan,
dünya ve ahiret işlerini düzelten
yüzünün nuruna sığınırım.
Sen razı oluncaya kadar af dilemem devam edecektir.
Güç kuvvet ancak Seninledir.”
selam ve dua ile can zeyneb kardeşim
acizane
29 Haziran 2011 at 18:33
selamda duada benden güzel yüreğine can bıra emanete xuda bee…